Ay'ın sivri ucundan süzülen kristal,
Dünya'ya inecek gece sonunda
Yoluna birazı somut, birazı müzikal
İnsanlar çıkacak, sabaha varınca.
Umutun özgür kanatları çırpılacak
Doğasının en özelini, güzelini bulunca
Şükrü hissedecek teninden soyulan.
Minik damlanın devasa hali, tanrısal.
Sanrısına maddesel başkaldırısı
Sonuçlanacak betonu ıskalayınca.
Yolculuğu hem soluk–hem taze olan
Kristal, derelerde; sularda yüzecek.
Bir bir dalgaları bozup, tekrardan
İnşa edecek şeklini, sessizce boğulan.
Bir sonraki rotasına harita, dairesel.
Mavi kürenin çeşitli farklı kıyılarına
Durmadan özünü hatırlayacak yolda.
İmgesel inancına doğrudan bağladığı
İpi görecek, uçtukça daha da hızlanan.
Dilini hiç bilmediği evlerin yakınına
Yeşiline konacak, tanrılarca gözlenen.
Mırıltılar duyacak pencerelerin içinden.
Her notada büyüyen merakı, sebebi
İzlemesinin dört gözle-hiç durmadan.
Yükselen ses yere düşecek hınçla
Tıpkı yolculuğu başlatan darbe gibi
Nemli havanın ruha bağı sanatsal.
Tıpkı çocukların zarif saçları gibi.
Koşturan minik bacaklar görecek.
O’da içlerine katılıp parçalanırken
Yeni canlılar katledecek sinsiden.
İnce kanatlı veya uzunca antenli.
Merakın bedeli, ne diye var olursa
Olsun–yaratılışın fıtratında yer alan
Duyguya yüklenen anlam bu kristal.